şaşkın şaşkın - Türkisch Englisch Wörterbuch

şaşkın şaşkın

Bedeutungen von dem Begriff "şaşkın şaşkın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
şaşkın şaşkın in surprise adv.
The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

More Sentences
şaşkın şaşkın like a dying duck adv.
şaşkın şaşkın blankly adv.
şaşkın şaşkın bewilderedly adv.
şaşkın şaşkın dazedly adv.

Bedeutungen, die der Begriff "şaşkın şaşkın" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 122 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
şaşkın confused adj.
Everybody was confused.
Herkes şaşkındı.

More Sentences
şaşkın puzzled adj.
I am puzzled by the Council's excessive caution.
Konsey'in aşırı ihtiyatlı tutumu karşısında şaşkınım.

More Sentences
şaşkın bewildered adj.
Tom found himself bewildered.
Tom kendini şaşkın buldu.

More Sentences
General
şaşkın dazed adj.
Tom is still dazed.
Tom hala şaşkındı.

More Sentences
şaşkın dizzy adj.
I wonder if Tom is still dizzy.
Tom'un hâlâ şaşkın olup olmadığını düşünüyorum.

More Sentences
şaşkın astonished adj.
Tom appears astonished.
Tom şaşkın görünüyor.

More Sentences
şaşkın bewildered adj.
Tom looked a little bewildered.
Tom biraz şaşkın görünüyordu.

More Sentences
şaşkın perplexed adj.
We are perplexed because you tell us that you are going to look at what Parliament's proposals are.
Şaşkınız çünkü bize Parlamento'nun önerilerinin ne olduğuna bakacağınızı söylüyorsunuz.

More Sentences
şaşkın surprised adj.
Tom is a little surprised.
Tom biraz şaşkın.

More Sentences
şaşkın nonplussed adj.
Tom is nonplussed.
Tom şaşkın.

More Sentences
Speaking
şaşkın shocked adj.
Tom was shocked when he saw Mary doing that.
Mary'nin bunu yaptığını gördüğünde Tom şaşkına döndü.

More Sentences
Common Usage
şaşkın goofy adj.
General
heyecanlı ve şaşkın bir hal fluster n.
şaşkın şaşkın bakma open-mouthed stare n.
şaşkın beyin befuddled brain n.
şaşkın bakış bemused look n.
şaşkın bakış glower [dialect] [uk] n.
şaşkın şaşkın bakmak gape v.
şaşkın şaşkın etrafa bakınmak gaze round v.
şaşkın şaşkın etrafa bakınmak gaze around v.
şaşkın gözlerle bakmak dare [obsolete] v.
şaşkın slaphappy adj.
şaşkın stupid adj.
şaşkın blank adj.
şaşkın bemused adj.
şaşkın openeyed adj.
şaşkın weak adj.
şaşkın silly adj.
şaşkın sheepish adj.
şaşkın daft adj.
şaşkın addled adj.
şaşkın at a loss adj.
şaşkın befuddled adj.
şaşkın amazed adj.
şaşkın gaping adj.
şaşkın agape adj.
şaşkın wideeyed adj.
şaşkın wide eyed adj.
şaşkın slaphappier adj.
şaşkın nonplused adj.
şaşkın flabbergasted adj.
şaşkın thunderstruck adj.
şaşkın totty adj.
şaşkın stupified adj.
şaşkın addle-pated adj.
şaşkın addle-brained adj.
şaşkın bepuzzled adj.
şaşkın consternated adj.
şaşkın doe-eyed adj.
şaşkın tavert adj.
şaşkın abawed adj.
şaşkın olmayan unamazed adj.
şaşkın olmayan unbemused adj.
şaşkın off-balance adj.
şaşkın bleary adj.
şaşkın wiped out adj.
şaşkın wiped-out adj.
biraz şaşkın half-dazed adj.
şaşkın questioning adj.
şaşkın wifty adj.
şaşkın will [dialect] adj.
şaşkın will [dialect] adj.
şaşkın wonderstruck adj.
şaşkın mazey [dialect] adj.
şaşkın maziest adj.
şaşkın mazier adj.
telaşlı ve şaşkın helter-skelter adj.
şaşkın mixed adj.
şaşkın light [dialect][uk] adj.
şaşkın loopy adj.
şaşkın muddle-headed adj.
şaşkın désorienté adj.
şaşkın graveling adj.
şaşkın confus adj.
şaşkın confuse [obsolete] adj.
şaşkın disturbed adj.
şaşkın diffuse [obsolete] adj.
şaşkın popeyed adj.
şaşkın pixilated adj.
şaşkın pixy-led adj.
şaşkın flummoxed adj.
şaşkın foggy adj.
şaşkın slap-happy adj.
şaşkın halde bemusedly adv.
şaşkın bir halde perplexedly adv.
şaşkın bir şekilde amazedly adv.
şaşkın bir vazıyette befuddledly adv.
şaşkın bir halde gapingly adv.
şaşkın bir şekilde aghastly adv.
şaşkın at an end adv.
hazırlıksız/şaşkın aback adv.
şaşkın bir halde confusedly adv.
şaşkın bir halde confusely adv.
şaşkın bir tavırla puzzledly adv.
Phrasals
birine veya bir şeye şaşkın şaşkın bakmak gawk at someone or something v.
'-e şaşkın şaşkın bakmak gawk at v.
Colloquial
şaşkın stumblebum n.
şaşkın kimse muddlehead n.
şaşkın buffaloed adj.
şaşkın bamboozled adj.
şaşkın slap happy adj.
şaşkın wiped over adj.
Idioms
şaşkın şaşkın bakmak side-eye v.
şaşkın şaşkın bakmak look blank v.
şaşkın all agog adj.
şaşkın all agog adj.
(birinin) yüzü şaşkın/öfkeli (one's) face is a picture expr.
şaşkın halde at a stand expr.
Archaic
şaşkın taivert [scottish] adj.
şaşkın bemazed adj.
şaşkın damp adj.
Slang
şaşkın stumble-bumble n.
şaşkın fruitcake n.
şaşkın feeb n.
şaşkın kız/kadın gidget n.
şaşkın tossicated [dialect] adj.
şaşkın tosticated [dialect] adj.
şaşkın puggled adj.
şaşkın bent out of shape adj.
şaşkın shnookums adj.
British Slang
ağzını açıp şaşkın şakın bakmak catch flies v.
şaşkın puddled adj.